BEYİN MONİTÖRÜ OLARAK: RAP
Anti-komünist birlikler, Vietnam Savaşı’yla ABD’nin kaotik dünyaya çekinmeden işlediği savaş suçlarını ilan ettiği, tecavüz, toplu katliam ve ırkçılığı meşrulaştırdığı, azınlıkların hak ettiği insan haklarına bile sahip olmadığı, sosyoekonomik durumun dibe vurduğu 70’ler Amerika’sını besledi. 4 Nisan 1968 Memphis Lorraine Moteli 306 numaralı odada yere süzülen kan; halihazırda faşizm, savaş ve ABD politikasından yılmış siyahi azınlıkların isyanını özgürleştirerek Hip-Hop alt kültürüne hayat verdi. Bronx’tan yükselmeye başlayan müzik sesleri, toplumun haykırmak için can attığı protest dizelerle doluydu. Kültür, müziği müzik de kültürü etkiledi. Ghettolarda silinmeye başlamış insanlar, yarattıkları sanatla kendilerini yeniden çizmeye başladılar. Tarz, dans ve ses bir güdü haline geldi. Yarattığımız bu müzik; dinlerken insanların bakışlarını değiştirebilme, giydiklerini tepeden tırnağa etkileyebilme ve kalabalıktayken kaybolmamayı sağlayan bir güce sahipti.
2014’te 18 yaşındaki Afro-Amerikalı Michael Brown polis kurşununa kurban gidince J.Cole’la “Be Free” dedik hep beraber. Şanışer’in ve arkadaşlarının “Susamam”ını ezberledik kelimesi kelimesine. Ezhel’in koluna girip Ayrancı’yı, Cebeci’yi, Kennedy yokuşunu turladık. Anıl Piyancı’yla sokaklarda dönüp durduk. Şam’dan “Sensiz” açıp sarıldık, güldük, bakakaldık, aşık olduk. Yüzümüze bazen Ankara ayazı vurdu bazen de İzmir’in güneşi.
Rap, “Kutsal Üçlü”nün savaş atmosferindeki barış çağrısında farklı tarzlarıyla ortaya çıktı. Günümüze kadar gelen 50 yıllık yolundaysa söylenmesi gerekenleri haykırmaya devam etti. Cesur ve dürüst duruşundan sapmadı.
Uzun yıllardır var olan; toplulukları giyim tarzı, görünüş, zihinsel durum ve üslup yönünden bile etkisi altına alabilen bu sarsılmaz Hip-Hop kültürünün yanı sıra “yeni nesil rap” şarkılarının birçoğu da yiyip sindirmesi kolay öğünler sunuyor önümüze. Bu şarkıların çoğu büyük ihtimalle nitelik yönünden kalıcılığı yakalayamayacak olsalar da dünyanın eğlence anlayışına yön verme konusunda etkileri tartışılmaz.
Bahsettiğimiz tüm bu nitelikleriyle rap, bir şeyler anlatmaya çalışan insanların elinde doğdu. Bu yazımızda rapi doğduğu gibi büyüten bazı rap sanatçılarını ele alacağız.
1) KANYE WEST
Kanye West, “bipolar bozukluğa” sahip olduğu bilinen ve genellikle içinden geçenleri tüm şeffaflığıyla sosyal medya üzerinden ve katıldığı davetlerde dünyayla paylaşmaktan çekinmeyen bir rapçi.
Annesi Donda West 2007 yılında öldüğünde Kanye West, büyük depresyon olarak tanımladığı ve intihar düşünceleriyle boğuştuğu zor bir dönemden geçti. Jay-Z ve Big Sean’la düeti “Clique” şarkısında bu durumdan bahseder.
2) ŞAM
Türkçe Rap piyasasında new school olarak adlandırılan neslin en beğenilen isimlerinden biri olan Şam’ın (Şamil Oymak) çoğu şarkısında olağanüstü bir anlatma çabasını dinleriz. Belki de zihnindekileri en iyi aktarabildiği 4 şarkıdan oluşan EP’si “Vehim”i 2020 yılında platformlara sundu. Yakın takipçilerinin sosyal medyadan haberdar olduğu 2019’da geçirdği psikoz krizinin etkisi altındayken ve tedavi sırasında yazdığı dizelerden oluşan bu şarkılar Şam’ın özel bir defteri gibi.
3) XXXTENTACION
Gerçek adıyla Jahseh Dwayne Ricardo Onfroy, ürettiği müziğin derinliği, sözleri ve tarzı nedeniyle depresyona yatkınlığıyla bilinir. XXXTentacion’un müziğini bu karanlığa boğan durumun annesiz geçirdiği çocukluk döneminden kaynakladığını söylenir. 18 Haziran 2018’de ABD’nin Florida eyaletinde uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden X, en popüler şarkılarından biri olan “SAD!” şarkısında hissettiği zorlukları açıkça anlatır.
4) JAY-Z
Jay-Z’nin annesi Gloria Carter’ın şarkının outro kısmında Jay-Z’ye eşlik ettiği şarkı “Smile”da kendisini şekillendiren kötü günlerinden ve terapistinden bahseder. Rap sanatçıları, müziği kendileri için tek terapi şekli olarak görürken Jay-Z, bu şarkısıyla birlikte profesyonel yardım almakta utanılacak hiçbir şey olmadığının ve mental sağlığın öneminin altını çizmiştir.
5) STORMZY
Tam adıyla Michael Ebenezer Kwadjo Omari Owuo, 2017’de çıkardığı albümü “GANG SIGNS & PRAYER”da mental sağlık sorunlarını paylaşmaya yönelik ön yargıları kırmaya çalışır. “Kendimi hayatta ne olursa olsun her şeyle başa çıkabilen, her zaman ayağa kalkabilen güçlü bir insan olarak gördüm.” Şeklindeki bir açıklamasından sonra bir süre depresyonla savaşan Stormzy, insanın kırılgan yapısını anlar ve anlatmaya uğraşır. 2017 tarihli “Lay Me Bare” şarkısı verdiği bu büyük savaşı anlatır.
Bir yanıt yazın