12 Aralık 2025’te Yayınlanan Şarkılar
Substreet geleneği olan yeni bir release yazısıyla birlikteyiz. Bugün, 12 Aralık 2025 tarihinde son zamanların yoğun ve etkili release günlerinden biri oldu. Yılın son ayının ikinci release gününde bize birçok yeni proje eşlik etti.
Eray067 & Mansur – Yaramaz
2025’in son düzlüğüne girilirken, takvim yaprakları kapanmaya hazırlanıyor ama müzik cephesinde tempo düşmüyor. Aksine, birçok sanatçı bu yılı son bir hamleyle kapatmayı tercih ediyor. Eray067 ve Mansur ikilisi de bu gecenin dikkat çeken işlerinden biriyle sahnede. İkilinin yeni parçası “Yaramaz”, yılın son günlerine yaklaşırken dinleyiciyle buluştu. Eray067 ve Mansur denildiğinde, bugüne kadar Marsilya beat’leriyle yakaladıkları sert, enerjik ve iddialı atmosfer akla geliyordu. “Yaramaz” ise bu alışılmış çizginin dışına çıkarak daha sakin, daha içe dönük ve duygusal bir anlatım sunuyor. Bu tercih, ikilinin tek bir tarza bağlı kalmadığını, aksine müzikal alanını bilinçli şekilde genişlettiğini gösteriyor. Prodüktör koltuğunda Kaleen’in yer aldığı “Yaramaz”, beat seçiminden genel atmosfere kadar dengeli bir yapı sunuyor. Son dönemde üretim temposunu gözle görülür şekilde artıran Eray067 ve Mansur, sadece sayı olarak değil, kalite anlamında da istikrarlı bir yükseliş sergiliyor. “Yaramaz”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Khontkar & Metth – Xtra
Yılın son günlerine yaklaşılırken takvim yavaşlıyor olabilir ama rap sahnesinde hareket hiç azalmıyor. Özellikle yeni yıl öncesi yapılan hamleler, yaklaşan projelerin tonunu anlamak için önemli ipuçları veriyor. Bu gecenin dikkat çeken yayınlarından biri de Khontkar ve Metth ikilisinden geldi. İkili, ortak çalışmaları “Xtra” ile dinleyicinin karşısına çıktı. “Xtra”, Khontkar’ın 9 Ocak 2026 tarihinde yayınlanması beklenen “Like Father, Like Son 2” albümünden gelen ilk işaretlerden biri. Albüm uzun süredir merakla beklenirken, bu parçanın önceden paylaşılması beklentiyi daha da yukarı çekmiş durumda. Khontkar, kariyerinin farklı dönemlerinde olduğu gibi burada da kendine has enerjisini korurken, Metth ile yakaladığı uyum parçanın genel havasını belirleyen unsurlardan biri hâline geliyor. Şarkının müzik videosu da en az parça kadar konuşulacak detaylar barındırıyor. Klip, Khontkar’ın YouTube’da yayınlanan “Eee Yani Hani” programıyla bağlantılı bir girişle açılıyor. Bu sahnede Khontkar ve Metth’i program çekimi sırasında izlerken, işin mutfağına kısa bir bakış atılmış oluyor. Ardından klip, parça ile birleşerek akmaya başlıyor ve izleyiciyi içeride tutmayı başarıyor. Yönetmen koltuğunda Kaan Fırat Koyuncu’nun oturduğu video, doğal ve samimi görüntü diliyle öne çıkıyor. Prodüksiyon tarafında Saber’in imzasını taşıyan “Xtra”, altyapısıyla net bir duruş sergiliyor. Parçanın ritmi ve atmosferi, Khontkar’ın verse’ünün öne çıkmasına alan tanıyor. Özellikle Khontkar’ın bölümü, şarkının temposunu yükselten ve enerjiyi ileri taşıyan bir kırılma noktası yaratıyor. Teknik tarafta ise dikkat çeken bir başka detay var: mix işlemleri bizzat Khontkar, yani Barry Allen tarafından yapılırken, mastering aşamasında Can Paşa’nın dokunuşu bulunuyor. Bu da projenin her aşamasında kontrolün sanatçının elinde olduğunun altını çiziyor. “Xtra”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Mert Yaşar – Sistem
Mert Yaşar’ın müzikal yolculuğu 2023 yılında yayınladığı “Asparagas” ile başladı. O günden bu yana attığı her adım, acele edilmeden ama istikrarlı biçimde ilerleyen bir çizgiye işaret ediyor. 2025’e “Bura Benim” ile giriş yapan sanatçı, ardından “Zincirler” ve “Demet Abla” parçalarıyla anlatım dünyasını genişletti. Bu yayınlar, Mert Yaşar’ın yalnızca müzik yapmakla ilgilenmediğini; söyleyecek sözü, kurmak istediği bir bağ ve anlatmak istediği bir mesele olduğunu açıkça gösterdi. “Sistem” ise bu sürecin doğal bir devamı gibi duruyor. Yeni teklide öne çıkan ana unsur, toplumsal yapıya yönelik göndermeler. Mert Yaşar, parçayı sloganlarla ya da yüzeysel tepkilerle kurmuyor. Aksine, yaşanan düzeni bireyin gözünden aktaran, yer yer sorgulayan, yer yer sitem eden bir lirikal yapı tercih ediyor. Bu yaklaşım, şarkının samimiyetini güçlendiriyor. Dinleyiciye yukarıdan bakan bir anlatım yerine, aynı sistemin içinde sıkışmış bir ses duyuluyor. Parçanın müzik videosu da bu anlatımı destekleyen önemli bir tamamlayıcı. Yönetmen koltuğunda bizzat Mert Yaşar’ın oturması, görsel dil ile şarkı arasındaki bağı daha da kuvvetlendiriyor. Prodüksiyon tarafında Call Me G’nin imzasını taşıyan altyapı, parçanın karanlık ve düşünsel havasını destekleyen bir yapı sunuyor. Teknik detaylarda ise Berkant Merdivan’ın yaptığı mix ve mastering işlemleri, parçanın net ve dengeli bir sese sahip olmasını sağlıyor. “Sistem”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Ezhel – Deli Mi Ne
2025 yılı Ezhel adına alışılmış yoğunluğun biraz dışında, daha kontrollü ve seçici bir üretim temposuyla geçti. Önceki yıllarda sık aralıklarla yayınlanan işler yerine, bu kez daha az ama daha bilinçli hamleler ön plandaydı. Bu yaklaşım, Ezhel’in müziğinde bir geri çekilme değil; aksine anlatmak istediği duyguyu ve fikri daha net bir çerçevede sunma isteği olarak okunabilir. Yılın genelinde bu sakinliği hissettiren sanatçı, özellikle yaz aylarında chill tarafa yaslanan parçalarla dinleyici karşısına çıktı. Ancak Ekim ayı itibarıyla bu atmosfer belirgin şekilde değişti. Ezhel, bu dönemde yayınladığı “Utanıyorum” ile yeniden daha sert, daha politik ve daha progresif bir dile yöneldi. Toplumsal meseleleri merkezine alan, göndermelerle dolu bu parça, sanatçının yıllardır güçlü olduğu damara dönüşün sinyalini verdi. Yılın bitmesine sayılı günler kala gelen “Deli Mi Ne” ise bu hattın devamı olarak konumlanıyor. Ezhel’in genre ve sound açısından kendisini en net şekilde yansıttığı işlerden biri olarak öne çıkan parça, ilk andan itibaren tanıdık ama taze bir his bırakıyor. Bu tanıdıklık, tekrar duygusundan değil; sanatçının yıllar içinde inşa ettiği ses dokusunun doğal bir yansımasından kaynaklanıyor. “Deli Mi Ne”, Ezhel’in müzikal kimliğini oluşturan beat yapıları, vokal kullanımı ve atmosferi bir araya getiren bir bütün sunuyor. Parçada öne çıkan en önemli unsurlardan biri, duygusal yoğunluğun yönü. Ezhel, bu kez de duygusallığı romantik bir anlatıya yaslamıyor. Toplum, sistem ve adalet gibi başlıklara dokunan sözler, parçanın temel omurgasını oluşturuyor. Bu yaklaşım, Ezhel’i benzerlerinden ayıran en güçlü taraflardan biri olmaya devam ediyor. Prodüksiyon tarafında DLS imzası taşıyan altyapı, parçanın ruh hâlini sürekli diri tutuyor. Beat switch’lerin kullanımı, şarkının atmosferini baştan sona etkileyen dinamik bir yapı kuruyor. Bu geçişler, parçayı tek düzlemde ilerlemekten kurtarıp dinleyiciyi sürekli tetikte tutuyor. Teknik detaylarda ise mix ve mastering sürecinde Lex Barkey’in dokunuşu, parçanın netliğini ve dengeli yapısını güçlendiriyor. Görsel tarafta Oğuzcan Pelit’in hazırladığı kapak tasarımı, şarkının ruhunu sade ama çarpıcı bir şekilde yansıtıyor. “Deli Mi Ne”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Ender – Carpedıem
Son dönemde ismini yavaş ama sağlam adımlarla daha fazla duymaya başladığımız Ender, üretim çizgisini bozmadan yoluna devam ediyor. Ani çıkışlardan ya da hızlı tüketilen işlerden ziyade, zamana yayılan bir gelişim süreci tercih eden sanatçı, bu yaklaşımının karşılığını da giderek daha net almaya başlamış durumda. Yaklaşık iki aylık bir sessizliğin ardından gelen yeni parça “Carpediem”, Ender’in bu süreci nasıl değerlendirdiğini açıkça gösteriyor. Ender’i yakından takip edenler için bu sessizlik bir kopuş değil, daha çok bir hazırlık evresiydi. Sanatçı, bu süreden önce yayımladığı “2000” adlı parçasıyla dikkatleri üzerine çekmiş, özellikle vokal performansıyla yeni isimler arasında ayrı bir yerde konumlanmıştı. “Carpediem” ise bu performansın tesadüf olmadığını, aksine bilinçli bir çalışma ve istikrarlı bir gelişimin sonucu olduğunu kanıtlar nitelikte. Yeni parçada Ender’in vokal hakimiyeti çok daha net hissediliyor. Sesini nereye koyacağını bilen, duygu aktarımını abartıya kaçmadan kuran bir yapı söz konusu. Bu durum, Ender’i benzer dönem sanatçılarından ayıran en önemli detaylardan biri hâline geliyor. Prodüksiyon tarafında Erosenn’in imzasını taşıyan altyapı, şarkının genel ruhuna uygun bir yapı kuruyor. Teknik anlamda ise mix ve mastering sürecinde Barlas Köroğlu’nun dokunuşu, parçanın temiz bir ses karakterine sahip olmasını sağlıyor. Müzik videosu tarafında Sub Culture imzası taşıyan görsel anlatım, şarkının havasını tamamlayan bir unsur olarak öne çıkıyor. “Carpediem”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Em1r & Kechı – Zoo
Rap sahnesinde bazen en dikkat çekici anlar, planlı büyük buluşmalardan değil; ilk kez yan yana gelen isimlerin yarattığı sürpriz uyumdan doğuyor. Bu gece yayınlanan “Zoo”, tam olarak böyle bir noktada duruyor. EM1R ve KECHI, kariyerlerinde ilk kez aynı projede bir araya gelerek hem müzikal hem de görsel anlamda beklentinin üzerinde bir iş ortaya koyuyor. EM1R, 2021 yılında başladığı kariyerinde üretim tarafında adım adım ilerleyen, kontrolü elinde tutmayı seven bir profil çizdi. Zaman içinde sound’una hâkim olan, teknik detaylarla birebir ilgilenen bir isim olarak dikkat çekti. KECHI ise bu sene müziğe adım atmasına rağmen kısa sürede kendi alanını oluşturmaya başlayan yeni jenerasyon temsilcilerinden biri. İkilinin uyumu, parçanın en güçlü tarafı. İlk kez birlikte üretmelerine rağmen ne vokal geçişlerinde ne de genel atmosferde bir yabancılık hissi oluşuyor. Aksine, doğal ve akıcı bir birliktelik söz konusu. Teknik tarafta da projenin kontrolü büyük ölçüde sanatçıların elinde. Mix ve mastering süreçlerinde EM1R’nin imzasının bulunması, parçanın ses tarafını daha kişisel bir noktaya taşıyor. Aranje aşamasında ise hem EM1R hem de KECHI’nin katkısı bulunuyor. “Zoo”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Kayra – Yaşasın Hayat Parkı Fanzin
2025 yılı Kayra için tek kelimeyle dur durak bilmeyen bir üretim maratonuna dönüştü. Yıla, 2024’te Da Poet ile birlikte yayınladığı “Normal” albümünün Deluxe versiyonunu paylaşarak başlayan Kayra, daha ilk günden temposunu net şekilde ortaya koydu. Ardından gelen “Basit Bir Tesadüf” teklisi, bu yoğunluğun sadece bir başlangıç olduğunu hissettirdi. Ancak mesele yalnızca sayı değildi; her yayın, Kayra’nın anlatım dünyasında yeni bir kapı aralıyordu. Bu sürecin devamında “Ölüler Parkı Fanzin” adlı EP yayınlandı. Kayra, bu projede yine içe dönük anlatımı ve karanlık atmosferiyle dinleyiciyi kendi dünyasına çekti. Çok geçmeden bu kez Çağrı Sinci ile yollar kesişti ve “Heykelin Kesik Bacakları” adlı projede yer aldı. Bu iş birliği, Kayra’nın kolektif üretimlerde nasıl bir denge kurabildiğini bir kez daha gösterdi. Ardından gelen “Kaos Parkı Fanzin” EP’si ise bu evrenini daha da genişletti. Kayra’nın temposu burada da düşmedi. Hazar Altın’ın “Erkek Adam Ağlamazmış” parçasına eşlik eden sanatçı, kısa süre sonra “Doğuştan Yabancı” adlı maxi single’ını yayınladı. Bu proje, Kayra’nın hem tematik hem de biçimsel anlamda ne kadar üretken bir noktada olduğunu kanıtladı. Ardından gelen “9:10” adlı şarkı, bu zincirin bir diğer güçlü halkası oldu. Hemen sonrasında İmpala’nın “Cehennemde Bi Gölge” parçasında yer aldı ve bu iş birliğini Çağrı Sinci’nin “Cambaza Bak” parçasıyla sürdürdü. Tam bu noktada Substreet Instagram hesabımızda paylaştığımız ifade durumu özetliyordu: “Abi… Bi’ Sakin Ol Yaaa.” Çünkü Kayra, onlarca single, birden fazla EP ve albüm yayınlayarak 2025’in açık ara en çok üreten ismi hâline gelmişti. Ve tüm bunlar yetmezmiş gibi, bu gece 5 şarkıdan oluşan “Yaşasın Hayat Parkı Fanzin” adlı yeni EP’yi yayınladı. “Yaşasın Hayat Parkı Fanzin”, Kayra’nın duygusal vokal tarzını, içten ve samimi anlatımını en net şekilde yansıtan projelerden biri. Türkçe rap’te storytelling denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Kayra, bu EP’de de geleneği bozmuyor. Her parçada ayrı bir hikâye, ayrı bir karakter ve ayrı bir ruh hâli var. EP’de Kayra’ya Aspi ve Vinyl Obscura eşlik ediyor. Prodüksiyon tarafında ise Aras Emre Yıldırım, Erdem Sonkaya ve Yaşarcan Özdemir imzası bulunuyor. Bu farklı dokunuşlar, projenin ses dünyasını zenginleştirirken, Kayra’nın anlatımına alan açıyor. EP’de yer alan parçalar sırasıyla: “Kendinle Vedalaş”, “Biz İmkansız Olduk”, “Kanlı Bir Bandana”, “Zıbar Yat” ve “Ölüler Susmaz.” “Yaşasın Hayat Parkı Fanzin”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Luca Fritz & Kamufle – Yeryüzünden
Yılın son dönemine girilirken rap sahnesinde alışılmış kalıpların dışına çıkan işler daha fazla dikkat çekmeye başladı. Bu gecenin öne çıkan yayınlarından biri de Luca Fritz ve Kamufle birlikteliğinden geldi. İkili, “Yeryüzünden” adlı yeni parçalarını dinleyiciyle buluşturdu ve daha ilk dinleyişte bu işin, Kamufle’nin bilinen sert ve karanlık dünyasından bilinçli bir sapma olduğu hissediliyor. Kamufle’yi bugüne kadar çoğunlukla agresif vokaller, yoğun sözler, dark atmosferler ve boom bap altyapılarla tanıdık. Sözü sakınmayan, net bir duruş sergileyen ve çoğu zaman sertliğini bilinçli şekilde kullanan bir anlatım onun imzası hâline geldi. “Yeryüzünden” ise bu imzayı tamamen silmeden, daha yumuşak bir tona taşıyor. Parça, sertliğin yerini sakinlik, öfkenin yerini içe dönük bir duygusallık aldığı farklı bir pencere açıyor. Bu dönüşümde Luca Fritz’in etkisi net biçimde hissediliyor. Prodüktörlüğünü üstlendiği parçada, beat yapısı Kamufle’nin vokalini bastırmak yerine ona alan tanıyor. “Yeryüzünden”, adının da çağrıştırdığı gibi daha insani, daha yere basan bir anlatım sunuyor. Kamufle’nin vokali bu kez dinleyiciye yukarıdan seslenen bir tonda değil; aynı seviyede, daha sakin ama derin bir yerden geliyor. Bu yaklaşım, şarkının samimiyetini güçlendiriyor. Müzik videosu tarafında Eren Yıldırım’ın yönetmen koltuğunda oturduğu proje, şarkının atmosferini görsel olarak da tamamlıyor. “Yeryüzünden”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Fırtına – Sığamadım İstanbula
2025 yılına girerken Fırtına, üretim tarafında ne tamamen geri çekilen ne de arka arkaya işler sıralayan bir profil çizdi. Yıla “Dava ” parçasıyla başlayan sanatçı, ardından “Asics”, “Kerata” ve “Tek Başıma İyi Yolum” ile kendi temposunu koruyan bir yayın süreci izledi. Bu parçalar, Fırtına’nın hem anlatım dünyasını hem de duygusal aralığını yavaş yavaş genişlettiğini gösterdi. Ne aceleci bir üretim ne de uzun kayboluşlar… Daha çok, söyleyecek sözü olduğunda konuşan bir yaklaşım. Yaklaşık üç aylık bir sessizliğin ardından gelen “Sığamadım İstanbula”, bu yaklaşımın en net örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Fırtına, bu parçada duygusallığı dramatik bir noktaya taşımak yerine kontrollü bir anlatım tercih ediyor. Prodüksiyon tarafında NEVA’nın imzası bulunan altyapı, parçanın duygusal yükünü taşıyacak şekilde sade ama etkili bir yapı sunuyor. “Sığamadım İstanbula”, Fırtına’nın diskografisinde önemli bir durak olarak okunabilir. Sanatçı, bu parçada ne daha sert olmaya çalışıyor ne de popüler bir formüle yaslanıyor. Kendi hissiyatını olduğu gibi aktarmayı tercih ediyor. 2025 boyunca ortalama ama istikrarlı bir üretim temposu izleyen Fırtına, bu tekliyle sessizliğini anlamlı bir şekilde bozuyor. “Sığamadım İstanbula”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Öykü Dörter & Sokrat St – Bi’ Bölüm Daha
Öykü Dörter ve Sokrat ST’nin ilk kez aynı projede yer aldığı “Bi’ Bölüm Daha”, bu gece yayınlandı. Bu gece yayınlanan parça, iki farklı müzikal dünyanın ortak bir duyguda kesişebileceğini gösteren iyi bir örnek sunuyor. Öykü Dörter, parçanın duygusal tarafını yumuşak tonlamalar ve hafif vokal kullanımıyla kuruyor. Sokrat ST ise bu yumuşak yapının karşısına daha sert, daha karanlık bir duygu dünyasıyla çıkıyor. Prodüksiyon tarafında ÖzgürCan ve BHAN imzası taşıyan altyapı, bu karşıtlığı taşıyabilecek bir denge kuruyor. Teknik detaylarda ise mix ve mastering sürecinde Barlas Köroğlu’nun dokunuşu, parçanın temiz ve net bir ses kalitesine sahip olmasını sağlıyor. Müzik videosu tarafında yönetmen koltuğunda ozgurhuan’ın oturduğu proje, parçanın duygusal yapısını görsel dile başarılı şekilde aktarıyor. “Bi’ Bölüm Daha” bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda dinleyiciyle buluştu.
Yung Ouzo – Güvenemem
Yung Ouzo, son dönemde adını daha sık duyduğumuz bir üretim sürecinin içinde. Özellikle Reckol ile birlikte yayınladığı ve uzun süre merak edilen “Pilot (Mersin İdman Yurdu)” sonrası beklenti yükselmişken, sanatçı bu gece tek bir işle yetinmeyip iki yeni parça birden paylaşarak dikkatleri yeniden üzerine çekti. Bu yayınlardan biri bir düet, diğeri ise solo olarak dinleyiciyle buluştu. Biz ise ilk olarak Yung Ouzo’nun tek başına mikrofon başına geçtiği “Güvenemem” parçasına odaklanıyoruz. 2025 yılı, Yung Ouzo adına üretim anlamında belirgin bir hızlanmaya sahne oldu. Daha sık yayınlanan işler, sanatçının hem sound arayışını hem de anlatım dilini daha net okumamıza imkân tanıyor. “Güvenemem”, bu sürecin sağlam halkalarından biri olarak öne çıkıyor. Trap altyapılı parça, ilk saniyelerden itibaren sert ama kontrollü bir atmosfer kuruyor. Şarkının en dikkat çeken unsurlarından biri, parça ilerledikçe devreye giren adlib kullanımı. Bu adlib’ler, yalnızca boşluk dolduran unsurlar olmaktan ziyade, şarkının havasını derinleştiren ve duyguyu pekiştiren bir rol üstleniyor. Prodüksiyon tarafında SMO’nun imzasını taşıyan altyapı, modern trap çizgisini korurken parçaya karanlık bir karakter kazandırıyor. Teknik detaylarda ise mix ve mastering sürecinde Jagerstereo’nun dokunuşu hissediliyor. Müzik videosu yayınlanan projede yönetmen koltuğunda The Private Public yer alıyor. “Güvenemem”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Mavi – Senin Zamanın (Akustik)
Mavi, son yıllarda müziğinde attığı adımlarla yalnızca anlatmak istediklerini değil, bunu hangi formda anlattığını da sürekli olarak yeniden tanımlayan bir isim hâline geldi. 17 Ekim’de yayınladığı “2004” albümü, bu yaklaşımın en net örneklerinden biriydi. Albüm; hem dönemsel referansları hem de kişisel anlatımıyla dikkat çekerken, içinde yer alan “Senin Zamanın” parçası da AYDEED eşliğiyle albümün duygusal yükünü sırtlayan işlerden biri olmuştu. Bu geceden itibaren ise o parçanın bambaşka bir yüzü dinleyiciyle buluştu. Mavi, “Senin Zamanın (Akustik)” versiyonunda bu kez AYDEED ile birlikte değil. Parçayı tamamen solo olarak seslendirmeyi tercih eden sanatçı, şarkıyı daha yalın, daha çıplak bir hâle getiriyor. Bu tercih, parçanın ruhunu zayıflatmak yerine güçlendiren bir etki yaratıyor. Akustik gitar eşliğinde ilerleyen yapı, sözlerin ve vokalin ön plana çıkmasına alan açıyor. Mavi’nin enstrümanla kurduğu ilişki, bu noktada belirleyici oluyor. Akustik versiyon, orijinal parçanın duygusunu yeniden üretmeye çalışmıyor. Bunun yerine, aynı hikâyeyi farklı bir açıdan anlatıyor. “Senin Zamanın (Akustik)”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Batuflex – Dönüyo Başım
2025 yılı boyunca temposunu neredeyse hiç düşürmeyen Batuflex, üretkenliğiyle sahnenin en görünür isimlerinden biri olmaya devam ediyor. Yıl içinde arka arkaya gelen yayınlar, Batuflex’in yalnızca sayıya oynayan bir üretim anlayışı olmadığını; aynı zamanda farklı ruh hâllerini ve enerjileri denemekten çekinmeyen bir çizgide ilerlediğini gösterdi. Bu sürecin son halkası ise bu gece yayınlanan “Dönüyo Başım” oldu. Üstelik sanatçı, parçayla yetinmeyip aynı anda “Piyasa Remix” versiyonunu da dinleyiciyle paylaştı. Batuflex, bu sene de istikrarlı şekilde gündemde kalmayı başaran nadir isimlerden biri. En son yayınladığı “Batuflex” adlı parça, onun kendine güvenen ve net duruşunu öne çıkaran işlerden biri olarak öne çıkmıştı. “Dönüyo Başım” ise bu sert ve iddialı çizgiyi tamamen terk etmese de, ruh hâli olarak daha eğlenceli ve daha hareketli bir noktaya yerleşiyor. Parça, ilk saniyeden itibaren enerjisini açıkça hissettiriyor. Hareketli altyapı, Batuflex’in vokal karakteriyle birleştiğinde ortaya akılda kalıcı ve kolay akan bir yapı çıkıyor. Prodüksiyon tarafında Narco’nun imzası, parçanın dinamizmini belirleyen temel unsurlardan biri. Aynı şarkının “Piyasa Remix” versiyonunun da yayınlanması, Batuflex’in bu enerjiyi farklı bir formda yeniden sunma isteğini gösteriyor. “Dönüyo Başım”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Contra & Reckol & Yung Ouzo – Tırmandım
Rap sahnesinde bazı buluşmalar duyurulduğu anda merak uyandırır. Nesiller, tarzlar ve bakış açıları aynı parçada kesiştiğinde ortaya çıkacak tablo, dinleyici için her zaman ayrı bir beklenti yaratır. Contra, Reckol ve Yung Ouzo birlikteliği de tam olarak bu hissi doğuran işlerden biri oldu. Üçlünün ilk kez bir araya geleceği haberi paylaşıldığı andan itibaren “nasıl bir iş çıkacak?” sorusu doğal olarak havada kaldı. Bu gece yayınlanan “Tırmandım”, bu soruya net ve güçlü bir cevap veriyor. Contra, Türkçe rap sahnesinde old school çizginin en net temsilcilerinden biri. Söz yazımı, tavrı ve yıllara yayılan tecrübesiyle hâlâ kendi ağırlığını hissettiren bir isim. Reckol ve Yung Ouzo ise yeni neslin diline, temposuna ve güncel sound’lara daha hâkim bir noktada duruyor. Bu üç farklı arka planın aynı parçada buluşması, kağıt üzerinde riskli gibi görünse de “Tırmandım” bu riskin doğru yönetildiğinde ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Parçada yakalanan uyum, taraflardan birinin geri planda kalmasıyla değil; herkesin kendi alanını korumasıyla sağlanıyor. Prodüksiyon tarafında Casap, Wyldren ve Yvng Demo’nun imzası bulunuyor. Mix ve mastering işlemlerinin Casap tarafından yapılması ise ses dünyasının tek bir merkezden kontrol edilmesini sağlıyor. “Tırmandım”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Ravend & Yirmibir – Operasyon
Yirmibir ve Ravend ikilisi, bu gece kariyerlerinde ilk kez bir araya gelerek “Operasyon” adlı yeni parçalarını yayınladı. “Operasyon”, yapısal olarak oldukça net kurgulanmış bir parça. Şarkının açılışında Ravend kısa ama etkili bir giriş yapıyor. Bu giriş, parçanın tonunu belirlerken dinleyiciyi doğrudan atmosferin içine çekiyor. Ardından sözü Yirmibir devralıyor ve parçanın ana gövdesini oluşturan bölüm burada şekilleniyor. Nakarat kısmında ise Ravend yeniden devreye girerek parçaya tanıdık bir çerçeve kazandırıyor. Ravend’in performansı özellikle dikkat çekici. Kısa girişine rağmen parça boyunca etkisini hissettiren bir duruş sergiliyor. Nakaratta tekrar ortaya çıkması, şarkının akılda kalıcılığını güçlendiriyor. Yirmibir ise kendi alanında rahat, kendinden emin ve kontrolü elinde tutan bir profil çiziyor. Prodüksiyon tarafında Albert Punchline’ın imzası bulunan altyapı, bu uyumu taşıyabilecek sağlam bir zemin oluşturuyor. “Operasyon”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Abugat – Tadı Ağzımda
2025 yılı Abugat için üretim tarafında iki farklı uçta ilerleyen bir dönem olarak şekillendi. Albüm tarafında oldukça yoğun, hatta neredeyse dur durak bilmeyen bir tempo söz konusuyken; single tarafında ise daha seçici, daha aralıklı bir yol izlendi. Yılın şu ana kadarki kısmında 3 single, 1 solo albüm ve 1 collab albüm yayınlayan Abugat, özellikle albüm üretimi açısından pek çok sanatçının birkaç yıla yayacağı bir yükü tek takvim yılına sığdırmış durumda. Buna karşın, tekli yayınlarında daha kontrollü hareket edilmesi bu dengenin bilinçli kurulduğunu düşündürüyor. Bu sürecin son halkası, Abugat’ın bu gece yayınladığı “Tadı Ağzımda” oldu. Sanatçı, en son “Jeffrey Dahmer” adlı parçasıyla dinleyicinin karşısına çıkmıştı. “Tadı Ağzımda”, Abugat’ın müzikal karakterinde zaman zaman gördüğümüz o umursamaz gibi duran ama aslında fazlasıyla kontrollü tavrın iyi bir örneği. Prodüksiyon tarafında javestar imzası taşıyan altyapı, bu hissiyatı destekleyen önemli bir unsur. “Tadı Ağzımda”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Junibero – Pacman
Yeni isimlerin sahneye adım attığı ilk aylar, bir sanatçının nasıl bir yol çizeceğine dair önemli ipuçları verir. JUNIBERO’nun kısa sürede attığı adımlar da tam olarak bu noktada dikkat çekiyor. Kariyerine 21 Kasım tarihinde yayınladığı “Jumpshot” ile başlayan JUNIBERO, çok uzun bir araya girmeden bu gece ikinci parçası “Pacman” ile dinleyicinin karşısına çıktı. “Jumpshot”, JUNIBERO’nun sahneye attığı ilk adım olarak daha enerjik ve dikkat çekici bir duruş sergilerken, “Pacman” bu duruşu farklı bir açıdan tamamlıyor. Yeni parçada daha chill bir tarz benimseyen JUNIBERO, temposunu düşürmeden ruh hâlini yumuşatmayı başarıyor. “Pacman”, sakin bir vokal yaklaşımına rağmen durağan hissettirmeyen bir yapıya sahip. Parça boyunca kullanılan akış, dinleyiciyi yormadan ilerliyor ve şarkının havasını koruyor. Prodüksiyon tarafı da bu hissiyatı destekleyen önemli bir unsur. Hareketli ama abartısız beat yapısı, parçaya canlı bir karakter kazandırıyor. Üstelik prodüktörlüğün bizzat JUNIBERO tarafından üstlenilmesi, işin mutfağında ne kadar söz sahibi olmak istediğini de ortaya koyuyor. Bu durum, sanatçının yalnızca vokal tarafında değil, genel sound üzerinde de kontrol kurma niyetini net şekilde hissettiriyor. “Pacman”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Lia Shine – Mı Amor
2025 yılı Lia Shine için baştan sona belirli bir ruh hâlinin etrafında şekillenen, karanlıkla duygusallığın iç içe geçtiği bir anlatıö yılı oldu. Sanatçı, yıla “Seni Değiştirmişler” adlı parçasıyla giriş yaparken, daha ilk andan dinleyiciye hangi duygusal evrende dolaşacağını açıkça hissettirmişti. O günden bu yana yayınladığı işler, bu çizgiden kopmadan ilerledi. Lia Shine, hızlı yön değiştiren bir diskografi yerine, aynı hissin farklı yüzlerini göstermeyi tercih etti. Bu gecenin yeni parçası “Mi Amor”, yıl boyunca kurulan bu anlatımın doğal bir devamı niteliğinde. Lia Shine, bu şarkıda da alışık olduğumuz dark atmosferden uzaklaşmıyor. Aksine, duygusal yoğunluğu biraz daha derinleştirerek sunuyor. Parça adının İspanyolca olması ise dikkat çekici bir tercih. “Mi Amor”, Türkçede “Aşkım” anlamına geliyor ve bu kelime, şarkının merkezindeki duyguyu tek başına özetliyor. Lia Shine, bu parçada bir kadına duyduğu hisleri doğrudan, filtresiz ve kırılgan bir yerden dile getiriyor. Prodüksiyon tarafında Anyvibr imzası taşıyan altyapı, şarkının atmosferini baştan sona şekillendiriyor. Teknik tarafta ise mix ve mastering işlemlerinde Archie’nin dokunuşu hissediliyor. “Mi Amor”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Mert808 – Risk
Mert808’in müzikal yolculuğu, 2020 yılında yayınladığı “Yolumuz Uzun” parçasıyla başladı ve o günden bu yana istikrarlı biçimde şekillenerek ilerledi. İlk günden beri anlatım tarafına önem veren, ruh hâlini müziğin merkezine koyan bir çizgi izleyen Mert808, 2025 yılına da bu yaklaşımı bozmadan girdi. Yılın açılışını “Anlarsan” ile yapan sanatçı, ardından “Milyon ve Hisler” ile devam etmişti. Şimdi ise bu gece yayınlanan “Risk”, Mert808’in karanlık tarafını daha sert ve daha net bir şekilde ortaya koyuyor. “Risk”, adını taşıdığı kavramı yalnızca sözlerde değil, atmosferin tamamında hissettiren bir parça. Baştan sona sert ve dark bir havaya sahip olan şarkı, Mert808’in bu tarzı ne kadar iyi sahiplendiğini açıkça gösteriyor. Parçanın ruhu, prodüksiyon tarafında da net biçimde destekleniyor. HALEFFYZ imzası taşıyan altyapı, sertliği bilinçli bir şekilde dozunda tutuyor. Beat, sadece güçlü olmak için değil, atmosfer kurmak için var. Teknik detaylarda da aynı özen göze çarpıyor. Mix aşamasında HALEFFYZ ve fallensensei birlikte çalışırken, mastering sürecinde yeniden HALEFFYZ’in dokunuşu yer alıyor. Müzik videosu yayınlanan projede yönetmen koltuğunda yine HALEFFYZ’in oturması, görsel tarafın da müzikle aynı ruhu taşımasını sağlıyor. “Risk”, bu gece itibarıyla tüm dijital platformlarda yayınlandı.
Geçen hafta yayınlanan release yazımıza buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.


Bir yanıt yazın