SAVRUK BİR AŞK NEFRET İLİŞKİSİ: Türkçe Rap ve Autotune

Autotune, her ne kadar yaratıcısı firma Atares Audio Technologies CEO’su Marco Apert tarafından ‘’müziğin hislerini kaybetmesinin önüne geçen’’ bir ‘’yazılım’’ olarak tanımlansa da Türkçe Rap dinleyicisinin yer yer haklı yer yer ön yargılı şekilde sığındığı vazgeçilmez eleştirisi. Hem de taban tabana zıt bir sav ile: Autotune ile rap ruhsuzlaşıyor… Bu yazılım, vokallerin canlı ya da stüdyo kaydı fark etmeksizin, yaptığı düzenlemeler ile şarkıyı önceden belirlenen tonun dışına çıkmadan dinleyiciye ulaştırmalarını sağlıyor. Bu sayede bir parçanın geleneksel kayıt sürecinde doğru okumaya ulaşana kadar geçen arayışta, duygunun yitirilmesinin önüne geçtiğini savunuyor Apert. Gel gelelim, işler Ceo büyüğümüzün dediği gibi mucizevi etkiye sahip olmasa gerek ki ne her autotune’lu şarkı keyif veriyor ne de herkes autotune sayesinde şan eğitimli birer ses sanatçısına dönüşüyor. Gelin sizinle bu çıkmaza ışık tutacak olan kimyayı, rapçilerin ve hip-hop dünyasının simyacılar misali uğrunda çöller aştığı denklemi paylaşalım… 

Hip-Hop aslında var oluşundan beri sesi manipüle etmeye çalışmakla beraber, bu çabası günümüzde her şeyde olduğu gibi teknoloji işin içine girince yakayı ele verdi. ‘’Kültürün’’ en önemli parçalarından biri olan ‘’beat-box’’ bahsettiğimiz ‘’sesi manipüle etme’’ fikrinin en basit ve eski yöntemi. ‘’record stratching’’ yani DJ’lerin geçişlerde ritimler ve vuruşların harmonik olması için ‘’fıçı fıçı viji viji’’ yaptığı o yer de buna güzel bir örnek. Kısacası tüm amaç insan sesini ve melodiyi uyumlu hale getirmek. Bu aşamada da Autotune’nun bir sonuç değil ‘’araç’’ olduğunu kabul etmek ve bilmek gerekiyor. Bu araç ustaca kullanıldığında kusursuz ve ruhunu koruyan ‘’o işleri’’ ortaya çıkarırken, kötü namı sonucu acemi ama bir o kadar da özgüvenli(!) eller tarafından kulaklar için hezeyan haline getiriliyor. Bu yüzden aynı mc’nin Autotune kullandığı bir parçası efsaneler arasında yer alırken bir başkası nefret odağı haline geliyor. ((Örnek vermek gerekirse Şehinşah – Karma dinleyiciler tarafından beğeni toplayıp övülürken, yine Şehinşah-Yaz Yağmuru diğer etkenleri de yok saymamakla beraber büyük tepki toplamıştı. Ya da Ezhel – Geceler hala başladığı ilk saniyeden dinleyiciyi kendi modunun içine alıp sürüklerken, yine Ezhel bazı parçalarda Autotune lincine maruz kaldı. Ya da bu efektin işleri hissizleştirdiğini düşünen dinleyiciler, Vio – Zehirli Melodiler ya da YanYol’da, Şanışer şarkılarında bu etkiyle karşılaşmayınca suçu neye atacağını şaşırdı.)) Özetle işler döndü dolaştı yine aynı noktaya geldi.

Ekip işi ve bir parçayla ilgili her aşamaya gösterilen özenin aynı seviyede olması gerektiği. Dünyayı sallayacağına inandığınız o sözlerinizin örtüşmeyen bir alt yapıya ya da özenmeden yapılan mix&mastering’lere, kalburüstü(!) ses mühendislerine emanet ettikten sonra, aynı etkiyi korumaları için Autotune’dan medet ummak, milattan sonra 300’lü yıllarda simyacıların her metali altına dönüştürmek için bir iksire ihtiyaç duymasından farksız. Türkçe Rap sektörü için de çözümü bir yazılımı ortadan kaldırmakta aramaktansa, ses mühendislerinin sayıca ve nitelikçe azlığına odaklanmak, rap müziğin niteliğini onlarca şeyin belirlediğini hatırlamakta fayda var. Hip-Hop ile kalın. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir