Allame (Hamza Gül) Kimdir?


Hamza Gül ya da bilinen adıyla Allame, 27 Temmuz 1987’de Trabzon’da dünyaya geldi. Allame’yi sadece rapçi olarak sınırlandıramayız. Kendisi aynı zamanda bir prodüktör, bir animatör, bir seslendirme sanatçısı ve bir ressam. Seslendirme sanatçısı olduğunu belirttiğimiz Allame, bir dönem TRT Çocuk’ta yayınlanan “Maysa ve Bulut” adlı çizgi filmde seslendirmenlik yapmıştır. Bu işlerin yanı sıra graffiti ve DJ’lik ile ilgilenen Allame; katıldığı müzik, resim ve karikatür yarışmalarında ülke ve dünya çapında birçok ödül aldığını belirtiyor. Görsel yeteneğinin keşfedilmesi sonucu lise yıllarını Trabzon Güzel Sanatlar Lisesi’nde resim eğitimi alarak geçiren Allame, ardından Eskişehir Anadolu Üniversitesi Animasyon bölümünde üniversite eğitimi tamamlamıştır. Allame’nin rap serüvenini biraz daha yakından incelemek gerekirse:

allame ve rap serüveni


Küçük yaşlarından itibaren rap müziğe meraklı olduğunu, ufak tefek sözler karaladığını, demolar kaydettiğini söyleyen Allame, 2007 yılında Aforizma isimli albümünü yayınlayarak rap dünyasına giriş yapıyor. Allame müziğe başlama serüvenini şöyle anlatıyor:

Allame Kimdir? - Substreet Özel İçeriği

“İlk rap şarkısı dinlediğimde 9-10 yaşlarındaydım. Cartel’in ilk patladığı zamanlar ağabeylerim bir yerden buldukları çekme kasetini dinliyordu. Yanlış hatırlamıyorsam ilk “Defol Dazlak” şarkısını dinlemiştim. Çok agresif bir şarkıydı. Okuyuş tarzları, duyduğum cümleler… Daha önce duyduğum bir fonetikte söylenmiyordu, daha garip söyleniyordu. Bana enteresan gelmişti ve beni çok etkilemişti.”

O dönem sadece evde değil bütün mahallede Cartel’in şarkılarını duyuyordum. Evdeki Ses, Defol Dazlak, Hani Bana Para… O şarkılar bana çok etkileyici, çok başarılı geliyordu, beni çıldırtıyordu ve o an rap’e tutuldum. O andan sonra müziğe dair ilgim artmaya başladı ama bildiğim sadece bunlardan ibaretti. Daha sonra Karakan’ın “Al Sana Karakan” albümü ve ardından Erci E’nin bir albümü çıktı. O an beni çiviledi. O anki çocuk kafasıyla müzikle ilgili tüm anlayışım oydu, “Müzik budur, bundan daha iyisi yapılamaz.” diye düşünüyordum.

Lise yıllarımın başında Silahsız Kuvvet’i, Fuat’ı ve Ceza’yı duydum. İlk defa Cartel harici bu işin yapıldığını gördüm. Daha agresif, mahalle ağzına daha yakın cümleleri duyunca rap’e daha çok sempati duymaya başladım. Bu sefer “Biz de yazabiliriz.” gibi bir duygu oluştu. Bu düşünce direkt eyleme geçmedi ama bir yere tohum olarak ekildi. Bu müzikal süreçte bir karar dönemi olmadı. Hiçbir zaman “Ben rapçi olacağım.” demedim. Ufak bir su birikintisinin nehire dönüşmesi gibi bir şeydi. Dinlemeye başladığın anda artık onun içindesin. Bir noktada “Artık üretmeye başlayacağım.” demiyorsun, en azından benim hayatımda öyle olmadı. Yazmayı, çizmeyi seven bir çocuktum. Dolayısıyla bir anda olan bir şeyden değil, bir süreçten bahsediyorum. İlk kayıt denemelerimden sonra artık yazdığım şeyleri söylemekten keyif duymaya başlamıştım, kaydettikten sonra ikinci kere dinleyebiliyordum en azından. İkinci kere dinlemeye başladığım, “Fena olmadı ha, güzel oldu.” demeye başladığım zaman artık o işin içindeydim.

Kayıt almakla söz yazmak arasında çok fazla fark var. Ben başka şehirlerden rapçi arkadaşlarla konuştuğumda “İlk şu zaman kayıt aldım.” dedikleri zaman şaşırıyordum. O zamanlar o ekipmanlara nasıl ulaştılar, nasıl elde ettiler hayret ediyordum. Onlar o tarz şeylere çok kolay ulaşabiliyordu ama ben ulaşamıyordum. Çünkü Trabzon’dasın, ulaşabileceğin bir şey yok. En fazla bilgisayarı olan arkadaşının masa mikrofonuna okursun, benim de öyle oldu.

Albüm anlamında bir şeyler yapmaya başladığım zamanlar sözler çok ergen kafasındaydı. Basit, söz sanatı içermeyen, dümdüz sözler yazıyordum. Bizi yazdığımız sözlerin içeriğinden çok söyleyiş biçimi ilgilendiriyordu. Hece ölçüsü bulmanız, ritim kaçırmamanız gerekiyor. Daha çok teknik şeylerle ilgili üretim yapmaya başlıyorduk. Dolayısıyla içeriği, ne dediğin çok önemli değildi; söyleyebiliyorsan rapçisindir. İleride dinlediğim insanların sayısı artınca dinlediğim konuları, konuların işleniş biçimini daha çok gözlemleyince bu işin böyle olmadığını; bir temeli, bir fikriyatını olduğunu anladım.”

allame mahlası nereden geliyor?

Allame Kimdir Hamza Gül Kimdir? - Substreet Özel İçeriği


Allame, mahlasının nereden geldiğini şöyle dile getiriyor:

“Allame mahlasını seçmemin enteresan bir hikayesi yok. İlk bu işlerle uğraşmaya başladığım, bol bol freestyle yaptığım dönemler sözlük karıştırmayı çok seviyordum. Sözlükte ilk gözüme çarpan kelime Allame’ydi. Allame isminin bilgin, alim, sözlerle uğraşan kişi gibi çeşitli anlamları var. İslami boyutta da bir anlamı var ama ben bu ismi daha çok bilge kişilik anlamından dolayı seçtim. Allame ismi ilk zamanlar bana çok komik geliyordu, üstüme oturmuyordu. Daha sonra yaptığım işlerle pekiştirince bu isim bir karizma kazandı. Şu an Allame isminden çok memnunum.”

batarya company

Allame - Hamza Gül Kimdir?
ALLAME – LEŞKER


Üniversite hazırlık sınıfında tanışan Allame ve Leşker Asakir’in 2007 yılında kurduğu Batarya Company, içinde Allame, Leşker Asakir, Lider, Hasip Aksu, Necip Mahfuz, Taki ve Deviasend’i barındırıyor. Allame, Leşker Asakir ile Batarya Company’yi kurdukları zaman ellerindeki imkanlardan şöyle bahsediyor:

“Ekipman olarak elimizde sadece bilgisayar ve her yerde ucuza bulabileceğiniz dinamik mikrofon vardı, ses kartımız bile yoktu. Daha sonra bu işin böyle olmayacağını fark ettik. Çok kötü kayıtlar alıyorduk, bir stüdyo kurmamız gerekiyordu. Fakat öğrenciyiz, cebimize giren para belli. Kafa kafaya verdik, nasıl kuracağımızı düşündük. “Aç kalacağız.” dedik, “3 ay yemeyeceğiz” dedik. 3 ay boyunca biriktirdiğimiz parayla dünyanın en kötü ekipmanlarını aldık ama bizim için çok önemliydi. Çünkü o döneme göre çok yüksek bir meblağ vermiştik. İlk kendimize ait bir stüdyoda kayıt almaya orada başladık. “

7 kişiden oluşan bu grupta herkesin ayrı bir görevi bulunuyordu. Grubun kurucularından Allame; video art, tasarımlar ve animasyonlar ile uğraşıyordu. Bir yandan da MC ve miksaj bölümünde yer alıyordu. Leşker Asakir tahmin edildiği üzere klip, video, kurgu, montaj işlerine bakıyordu. Lider ve Taki MC ve mix/mastering bölümlerinde yer alıyordu. Mix/mastering bölümünde yer alan başka bir isim olan Hasip Aksu, ek olarak vokalist ve altyapı işlerinden sorumluydu. Ekibin üyelerinden Deviasend de altyapı işlerine bakıyordu. Hatta altyapı işlerinin büyük bölümünün sorumlusu Deviasend’di diyebiliriz. Ekibin üyelerinden Necip Mahfuz bir süre sonra İstanbul’a taşınıyor. Bu nedenle teknik kısımlarla ilgilenemeyen Necip Mahfuz; bağlantı, tanıtım ve sosyal medya işleriyle ilgileniyordu.

Zamanında rap dünyasında adından oldukça söz ettirmeyi başaran Batarya Company, ilk albümü olan Stereotype albümünü 2014’te yayınladı. Batarya şu an ekip olarak devam etmese de eski projeleri hâlâ dillerden düşmüyor.

ALLAME – STEREOTYPE ALBÜMÜ

Geçtiğimiz 2022 yılında 1 albüm ve 4 single çıkaran Allame’nin Spotify’da şu an aylık 430,070 dinleyicisi bulunuyor. Kendisini 2023 yılında yeni projelerle görmek dileğiyle. Hiphop ile kalın.

Eğer bu yazı hoşunuza gittiyse sayfamızdaki diğer biyografi yazılarını incelemek için buraya tıklayın.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir